Son dakika haberi: 23 Nisan corona virüsü tablosu ve vaka sayısı Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandı! Kocaeli'de de benzer olay 24.03.2022. Kulis: İki gündür iktidar
MAGAZİN 25.07.2022, 00:46. Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ünlü rap sanatçısı Ceza, unutulmaz bir konsere imza attı. Ünlü rap sanatçısı Ceza, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde konser verdi. Gebze Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte, her yaştan müziksever saatler öncesinde konser alanını doldurdu. Ceza’nın sahneye
Kocaeli'de 18 yaşında Instagram'da paylaştığı notların ardından intihar eden Furkan Celep'in ölümü sosyal medyada en çok konuşulan haberler arasında yer alıyor.
17hours agoİçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya polis intiharlarını soran İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a Soylu’dan yanıt geldi. Soylu, Türkkan’a yazılı olarak verdiği
Vay Tiền Nhanh. Abone Ol Amerikalı siyasetçi ve Amerika Birleşik Devletleri’nin sekizinci Savunma Bakanı olan Robert Strange McNamara, hem Amerika’yı ve dünyayı derinden etkileyen Vietnam Savaşı’nın önemli aktörlerindendi hem de 1968-1981 yılları arasında birçok darbenin arkasında olduğu iddia edilen Dünya Bankası Başkanı’ydı. Harvard’da eğitim görmüş ve genç yaşında Ford otomobil şirketine genel müdür olarak atanmış parlak bir kimseyken sadece altı ay sonra, ABD Başkanı Kennedy tarafından Savunma Bakanlığı’na atandı. McNamara, Kennedy’den sonra ABD Başkanı olan Johnson’ın da savunma bakanlığını yaparak, “Domuzlar Körfezi Krizi ve Vietnam Savaşı’nda” aktif rol oynadı. *** İlginç olan ise McNamara; bir yandan Ford’dayken emniyet kemerini bularak “insan hayatını kurtaran biri” olarak kahraman ilan edildi. Diğer yandan da yaveri General Curtis Lemay’e acımasızca verdiği “bombardıman emirleriyle” binlerce insanın ölümüne neden olarak dünyaca lanetlendi. Dünya Bankası, ikinci dünya savaşı sonrası “Yeniden yapılanmak ve kalkınmak” için 189 ülkenin bir araya geldiği bir kurumdur. *** McNamara’nın Savunma Bakanlığı sonrası başkanlığını yaptığı Dünya Bankası aslında, ülkeler ve yurttaşları için önemli yararlar sağlayacağı düşünülen masum bir kurum olarak kullanılmamış, ABD emperyalizminin en önemli aygıtı haline dönüştürülmüştür. Bu anlayışla yönetilen Dünya Bankası, doğal olarak Türkiye ile de iyi bir başlangıç yapmamış, Haziran 1952’de Dünya Bankası Ankara Özel Temsilciliği görevine atanan Hollandalı Pieter Lieftinck, aşırı müdahaleci tutumları nedeniyle Ankara tarafından sınır dışı edilmiştir. *** McNamara, Dünya Bankası Başkanlığı’na geldikten birkaç ay sonra Temmuz 1968’de Türkiye’yi ziyaret etmiş, “Türkiye’nin ABD’nin askeri müttefiki olduğu, gelişmesini sanayiye değil, tarıma dayandırması gerektiği” görüşlerini dönemin siyasetçilerine açıklamaktan geri durmamıştı! Soğuk Savaş’ın en önemli jandarması olan Türkiye’yi memnun etmek için istenilen her şeyi yapacaklarını ama demokratik gelişimden ziyade sosyalleşmenin, çağa uyum sağlamanın tek yolu olduğunu, bunun da ancak kapitalist sistemde gerçekleşebileceğine dikkat çekmiş, gençlerin siyasetten uzak tutulmasının, inancın öne çıkarılmasının gerekliliğine değinmişti. O dönemde devrimci gençlik bu sözlere şiddetle karşı çıkmış, eylemler yaparak, halkı uyandırmaya çalışmıştı. Ama dönemin sağ ve işbirlikçi siyasileri bu anlayışa sahip çıkmışlardı! Ve sonunda 12 Mart Darbesi yapıldı. Türkiye’deki demokrasi bir kez daha yara aldı. *** Dünya Bankası 1970’li yıllarda Türkiye’nin iç işlerine çok fazla müdahale ediyormuş gibi görünmemek için büyük çaba sarf etmişse de özellikle, Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu 1978 yılında Türk hükümeti üzerindeki baskısını giderek artırmıştı. Nitekim 12 Eylül Faşist Darbesi, ekonomik ve siyasi zorlamalar sonrasında gerçekleşmiştir. Ne var ki bu zorlamalar, 5 binden fazla insanımızın ölümüne ve onlarca gencimizin idamına, binlerce insanımızın işkencede, hapislerde mağdur edilmesine, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin askıya alınmasına neden olmuştur. O gün Dünya Bankası’nın Türkiye’deki stratejisi, 1972’den itibaren Filipinler’de Ferdinand Marcos’un, 1973 yılından itibaren de Şili’de Augusto Pinochet’in diktatörlükleri ve kurdukları faşist ekonomik modele yönelik politikalarını hatırlatmaktaydı! *** Bugün AKP iktidarının, Dünya Bankası’na karşı görünüp aslında gizlice banka yetkilileriyle görüştüğü “saklı bir gerçektir.” O günkü emperyalist anlayışın Filipinler ve Şili’de gerçekleştirdiği model, bugün AKP eliyle aynen sürdürülüyor. Birçok değerimizi yok ettiği gibi uygulanan yeni modelin, tarım sektörünü de yok etmek üzere oluşturulduğu bellidir… Amaç “tarımda çalışan iş gücünü” ucuz emek olarak kapitalist sisteme dahil etmektir. ABD ve AB tarafından 30 yıl önce çağırılan Londra’daki genç liderler konferansında karşı çıktığım, Türkiye, Ukrayna ve Gürcistan’ın sömürülmesine yönelik anlayış, bugün işbirlikçi siyasiler tarafından uygulanıyor. Bu hedefi oluşturmak için “tek adam rejimi” hileli referandum sonrası ülkemize yerleştirildi. *** Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemlerde nüfusun ağırlığı kırsal kesimdeydi... 1927 yılında nüfusun yüzde 24’i kentlerde, yüzde 76’sı ise kırsalda yaşamakta iken; 2012 yılında nüfusun yüzde 77’si kentlerde, yüzde 23’ü kırsalda yaşar hale getirildi. Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra da yüzde 91’inin kentlerde ve yüzde 9’unun da kırsalda yaşadığı acı gerçeğiyle karşılaştık. Bir başka acı tablo ise; 1990 yılında tarımın istihdamdaki payı yüzde 47 iken, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2016 yılına yılına kadar geçen süreçte bilinçli olarak bu pay yüzde 20’ye düşürüldü. Kısaca AKP, kırsal alanda yaşayan üreticilerimizi “niteliksiz iş gücünü” alarak ekonomik çetelerinin sömürüsüne terk etti! Çiftçi, “anası alıp gittiği” kentte işsizliğe ve açlığa mahkûm edildi! Ama asıl millet, gelecekte bu vahşi politika yüzünden açlığa mahkûm olacak! Hani bir özdeğiş var! “Deveye sormuşlar boynun niye eğri? O da yanıtlamış Nerem doğru ki!” *** Hemen seçim yapılmalı, iktidar değişmeli! Sol masa toplanmalı, tek adamdan bu millet kurtulmalı! Aynı duruma düşmemek için özellikle muhalefetin, Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesinin yaşamsal bir koşul haline geldiğinin de farkında olunmalı! Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun
Büyütmek için resme tıklayın Edinilen bilgilere göre, Yalova’da özel bir okulda tiyatro öğretmeni olarak görev yapan Enis T., Karamürsel’de canına kıydı. 39 yaşındaki genç öğretmen, 4 Temmuz Mahallesi’nde bulunan Karamürsel Stadı’nın arkasındaki alanda boş bir ağaca kendini asarak yaşamını sonlandırdı. İKİ KEZ DAHA DENEMİŞEnis T.’nin cansız bedenini bulan vatandaşların ihnarı üzerine olay yerine gelen sağlık ve polis ekiplerince kendini astığı ipten indirilen Enis T.’nin hayatını kaybettiği belirlenirken polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Öte yandan, bekar olduğu öğrenilen Enis T.’nin daha önce de iki kez intihara teşebbüs ettiği bilgisine ulaşıldı.
1621 Kocaeli’nin İzmit ilçesinde uyuşturucu madde kullanan kişi, başına silahla ateş ederek intihar etti. Kocaeli'nin İzmit ilçesinde uyuşturucu madde kullanan kişi, başına silahla ateş ederek intihar Tavşantepe Mahallesi Bülent Sokak'ta yaşandı. İddiaya göre, eşiyle boşanmak üzere olan Samet Ö. 30, uyuşturucu madde kullandıktan sonra kafasına sıktığı tek kurşunla intihar etti. Öğle saatlerinde yemek yemek için eve gelen baba, oğlu Samet Ö.'yü kanlar içinde bulunca durumu sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan incelemelerde Samet Ö.'nün öldüğü tespit edildi. Polisler de evde detaylı incelemelerde bulundu. İncelemelerde, Samet Ö.'nün uyuşturucu madde kullandıktan sonra intihar ettiği tespit edildi. Cenaze otopsi için Asri Mezarlık morguna kaldırıldı. Evli olan Samet Ö.'nün, bir süre önce eşi boşanma davası açtığı için psikolojik sorunları olduğu ve bu nedenle intihar ettiği öne sürüldü. Ayrıca şahsın yaklaşık 8 ay önce de psikolojik sorunları nedeniyle kendisini asmaya çalışarak intihar etmek istediği ve yakınları tarafından son anda fark edilerek kurtarıldığı öğrenildi. Aileye teslim edilen cenazenin bugün toprağa verileceği olayla ilgili soruşturma başlattı. - KOCAELİ Bursa'da boş arazide yakılan lastiklerden çıkan kara dumanlar gökyüzünü kapladı Litrelerde alkol alan 18 yaşındaki örnek öğrenci kendini asarak canına kıydı Konyaspor'un Avrupa'daki rakibi Vaduz, meraklı bakışların arasında sokakta idman yaptı Kaynak İHA Politika, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Güncel › Kocaeli'de İntihar - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika
Şırnak'ta Vali koruması olarak görev yapan özel harekat polisi Kandıralı Alpaslan Soylu, 9 Haziran günü kaldığı evde beylik tabancası ile kendini vurdu. Yaralı halde bulunan Soylu'nun bir el bombasının pimini de çekerek masaya bırakması nedeniyle sağlık müdahalesi gecikirken, bombanın etkisiz hale getirilmesi sonrası yaralı polis memuru hemen hastaneye kaldırıldı. İki gün yaşam mücadelesi veren Soylu, tüm müdahalelere rağmen vefat etti. İntiharına ilişkin ayrıntıların yer aldığı notu meslektaşlarına mesaj olarak atan ve yaşadıklarını anlatan Soylu'nun mektubu mobbing iddialarını doğrular nitelikte. Soylu mesajında şu ifadelere yer verdi; "Şube müdürümüz M. başkomiser, Sayın Vali’mizin CAT kıyafeti ile çalışmamızı uygun gördüğünü belirtmem sonrası bana, orada Özel harekata bir dansöz kıyafeti giydirmediğiniz kaldı, zaten yakında üstünüzdekileri çıkarıp dom.. da derler size, onu da yaparsınız’, sonrasında Vali de 'Bu kadar korkuyorsa gelmeseydi Şırnak’a’' dedi. S. komiserimizin bir suçu günahı yok, ama konuşmalar sırasında içerdeydi, bu hakaretlerin hepsini duydu. Arkadaşlarımın anne, bacılarına ettiği küfürler dahil. Şahitlik edip etmemek kendisine kalmış ama inkâr ederse ona da hakkım helal değil. Yaratan Rabbimiz, intihar eden beni ve cümlesini affetsin, dua edin. Ben, aç susuz yaşarım ama onuruma, şerefime, davama yapılan aşağılama ile yaşayamam.” 'DEMEK Kİ MOBBİNG İDDİASI DOĞRU'Uzun yıllardır emniyet içindeki mobbing iddialarını araştıran ve hakkında defalarca soruşturma açılan Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, Soylu'nun intiharını değerlendirdi. Mobbing iddialarının doğru olduğunu düşündüğünü dile getiren Sezer “Bir tarafta bir mektup yazmış bir insan var. O mektubun doğru veya yanlış olduğunu ispatlayacak kişi artık yok. İntihar etmiş. Mektupta bahsettiği sebeplerden dolayı canına kıydığını söylüyor. Onun bu beyanını esas kabul ediyoruz. Canına kıyacak duruma gelmiş bir insanın iftira atacak hali yok. Mektupta bahsedilen şahitler de var. Demek ki mobbing iddiası doğru. Bu intiharın tek sebebi mobbing ve hakaret. O çocuğu intihara sürükleyen o hakaret içerikli sözlerdir” dedi. Olaya ilişkin yetkililerden halen kayda değer bir açıklama yapılmadığını da belirten Sezer, “O ilin valisinin koruması bu çocuk. Yazdığına göre şube müdürü sadece polis memurlarına değil, o ilin valisine de küfür ediyor. İki gün boyunca valiliğin açıklamalarına baktım. Herhangi ciddi bir açıklama yok. Bu durum devlet ciddiyeti ile bağdaşmıyor. Ortada bir mektup var. Bu mektuptan dolayı bir kaos oluşmuş. Olayın araştırıldığına dair bile tek bir açıklama yapılmıyor” diye konuştu. 'SORUŞTURMA AÇILIP AÇILMADIĞINI BİLE BAKAN YARDIMCISI İLE MİLLETVEKİLİ ATIŞMASINDAN ÖĞRENİYORUZ'Daha önce intihar eden polis memurlarının da arkasında benzer notlar bıraktığını ifade eden Sezer, halen bir girişimde bulunulmamasına tepki gösterdi “İnsanlar artık mektup yazıyor. Bu ilk mektup değil. Gencecik, bir buçuk yıllık polis memuru olan kızcağız da mektup yazıp intihar etmişti, emekliliği gelmiş 50 yaşındaki polis de mektup yazıp intihar etmişti. Defalarca bu mektuplarda intiharların nedenleri açık açık anlatıldı. Siz ne yapıyorsunuz? Hiçbir şey. Soruşturma açılıp açılmadığını bile bir bakan yardımcısı ile bir milletvekili arasındaki atışmadan öğreniyoruz. Kendi aranızdaki atışmanın mezesi mi yaptınız polisin canına kıymasını? Soruşturma açtın da ne oldu? Neden bir açıklama yok? Bu ülkede neden bilgi verme kültürü ortadan kaldırıldı?” 'CANLARDAN 'ORAN' DİYE BAHSETMEYİ BIRAKIN'Son dönemde emniyet teşkilatında intiharı önlemeye yönelik yapılan çalışmalar sonrası “intihar oranlarının düştüğü” yönünde basına yansıyan haberlere de tepki gösteren Emniyet Sen Başkanı Sezer, “Oran düştü diyorlar. Ne oranını düşürdünüz? Hayırdır, enflasyon oranını mı düşürdünüz? Canlardan 'oran' diye bahsetmeyi bırakın. Yıllardır söylüyoruz. Bir candan oran olarak bahseden bir kurum var ise orada insani duygu yoktur. O nedenle hiçbir önemin yoktur ve göz ardı edilebilirsin” diye konuştu. Son beş yılda emniyet içerisinde kaç kişinin canına kıydığı, kalp krizi, kanser, trafik kazası nedeniyle hayatını kaybettiği ve psikolojik tedavi altına alındığı yönündeki sorulara halen cevap verilmediğine dikkat çeken Faruk Sezer, şöyle devam etti “Bu sorulara dürüst bir şekilde araştırılıp cevap verildiğinde çözüm de ortaya çıkacaktır. Bu soruların cevabı gerçek manada araştırıldığında teşkilatın keşmekeş halde olduğu ortaya çıkacaktır. Bu ölümlerin tamamının veya tedavi altına alınmaların tamamının net bir şekilde emniyet teşkilatının sisteminin bozukluğundan kaynaklı olduğu ortaya çıkacaktır. Bunlar gerçekten araştırıldığı zaman çözüm bulunabilir. Aksi takdirde yarın Alpaslan unutulacak, sonraki gün Ali gelecektir, Hasan gelecektir. Her intiharın arkasına da bir bahane üretilecektir. Borç, psikolojik sorun, ailevi problemler, bahaneler hep aynı. Bırakın mektubu destan yazsa kimse teşkilatın içerisindeki sorunlardan bahsetmiyor. Bunları yıllardır söylüyorum.” Başkan Sezer ayrıca resmi sosyal medya hesabından da bir dizi mesaj paylaşarak şu açıklamayı yaptı 'DEVLET CİDDİYETİYLE BAĞDAŞMIYOR'Akşam saatlerinde yine haber ajanslarına “ısmarlama bir metin” verilmiş. Metne göre “İntihar oranları düşmüş” keşke öyle olsa, hatta hiç olmasa ama ne yazık ki burada yazan sayı YANLIŞ.! Ben 24'ten çok fazla arkadaşımızın canına kıydığını ispatlarım. Siz ispatlayabilir misiniz? İki gün önce Şırnak'ta A. S. isimli kardeşimizin canına kast etmesinden bir gün sonra, dün ajanslara düşen “Emniyet teşkilatında İntihar oranı düştü” şeklinde haberler kasıtlı ve üzüntü vericidir. “1” bile çok önemliyken algı operasyonu yapmak devlet ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. 'ARASINLAR İSPAT EDEYİM'Benim elimdeki listede Allah rahmet eylesin burada açıklanan 24 kişiden çok daha fazla arkadaşımızın canına kıydığı gözüküyor. Şimdi arasınlar ispat edeyim. Daha fazla olduğuna eminim. Bu yıl içinde canına kıyan bildiğiniz meslektaşlarımızın isimlerini lütfen bana gönderin. YARIN ETKİNLİK DÜZENLENECEKEmniyet-Sen Başkanı Faruk Sezer, yarın sosyal medya üzerinden bir etkinlik yapılacağını da şu ifadelerle duyurdu “Salı günü yapacak olduğumuz etkinlik konusu, başta merhum AlparslanSoylu kardeşimiz olmak üzere, Polis intiharları olacaktır. Bu hassas konunun göz ardı edilmemesi için lütfen Salı günü saat 1930'da burada buluşalım. Tag aynı gün bu hesaptan duyurulacaktır.” Şırnak'ta Vali koruması olarak görev yapan özel harekat polisi Alpaslan Soylu, 9 Haziran günü kaldığı evde beylik tabancası ile kendini vurdu. Yaralı halde bulunan Soylu'nun bir el bombasının pimini de çekerek masaya bırakması nedeniyle sağlık müdahalesi gecikirken, bombanın etkisiz hale getirilmesi sonrası yaralı polis memuru hemen hastaneye kaldırıldı. İki gün yaşam mücadelesi veren Soylu, tüm müdahalelere rağmen vefat etti. ARKADAŞINA NOT BIRAKTI 'AĞIR CÜMLELERİ DAHA FAZLA KALDIRAMAYACAĞIM'İntiharına ilişkin ayrıntıların yer aldığı notu meslektaşlarına mesaj olarak atan ve yaşadıklarını anlatan Soylu'nun mektubu mobbing iddialarını doğrular nitelikte. Soylu mesajında şu ifadelere yer verdi; "Şube müdürümüz M. başkomiser, Sayın Vali’mizin CAT kıyafeti ile çalışmamızı uygun gördüğünü belirtmem sonrası bana, orada Özel harekata bir dansöz kıyafeti giydirmediğiniz kaldı, zaten yakında üstünüzdekileri çıkarıp dom.. da derler size, onu da yaparsınız’, sonrasında Vali de 'Bu kadar korkuyorsa gelmeseydi Şırnak’a’' dedi. S. komiserimizin bir suçu günahı yok, ama konuşmalar sırasında içerdeydi, bu hakaretlerin hepsini duydu. Arkadaşlarımın anne, bacılarına ettiği küfürler dahil. Şahitlik edip etmemek kendisine kalmış ama inkâr ederse ona da hakkım helal değil. Yaratan Rabbimiz, intihar eden beni ve cümlesini affetsin, dua edin. Ben, aç susuz yaşarım ama onuruma, şerefime, davama yapılan aşağılama ile yaşayamam”
Kocaeli'de konser veren Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden Mustafa Ceceli sevenlerine unutulmaz anlar pop müziğinin sevilen isimlerinden Mustafa Ceceli, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde konser verdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Dilovası Belediyesi birlikteliğinde, Şehit Nihat Karataş Stadı yanında düzenlenen etkinliğe her yaştan müziksever katıldı. Saatler öncesinde konser alanını dolduran kalabalık, Ceceli'nin sahneye çıkmasıyla birlikte bir anda coşkuya büründü. Ünlü sanatçı, sevilen şarkılarını seslendirdi. Vatandaşlar da hep bir ağızdan Ceceli'nin şarkılarına eşlik etti. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak ve Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, binlerce müziksevere unutulmaz bir akşam yaşatan sanatçıya çiçek ve plaket takdim etti. Konserin sonunda sahneye çıkan Kocaeli Ak Parti Milletvekili Cemil Yaman seyirciyi selamlayarak, Ceceli'ye iyi dileklerini iletti. - KOCAELİ Mustafa Ceceli Kocaeli Magazin Haberler
kocaeli de intiharı son dakika