Másde 400 Juegos Diferentes y una Gran Variedad de Deportes para apuestas deportivas. Recibe tus depósitos en menos de 1 hora. Apuesta en el Casino en vivo. Geçen gün sonucunda üzüldüğüm iki maç seyrettim. Gündüz ODTÜ SK – Boğaziçi 1869 SK maçı izledim; ODTÜ kaybetti. Akşam verdiler bana gazı, GS-FB maçı seyrettim; 90 dakika vakit kaybettim. Son dakikaları heyecanlı geçen boks maçında kimse kazanamadı. Biraz düşündüm de aslında korumalı futbol kazandı. Milyonların merakla beklediği Dünya derbisi; ülkemizin SiteOficial do São Paulo Futebol Clube Allthe latest MLS news, scores, stats, standings and highlights. Plus special coverage of US Soccer and Canada Soccer. Theofficial website of Norwich City Football Club, featuring first team news, club updates, ticketing information and retail products. | Sign up to a One City account to enjoy all that’s available | Norwich City Football Club Vay Tiền Nhanh. Yüzyıllar boyunca geçerli sayılabilecek bu söz en çok da günümüz Türkiye’sine uyuyor. Çeşitli sebeplerle belirli makam ve mercilerde “hatırları olan” kişilerin, imza attıkları hiçbir eylem için hesap vermediklerini, her zaman paçayı sıyırdıklarını, yaptıklarının her daim yanlarına kar kaldığını her gün dehşet içinde izliyoruz. Bunu günlük yaşamımızın her alanında görüyoruz ve futboldaki hali de bir o kadar adice, rezilce ve riyakârca… Irkçılık yapan futbolcuya, karısını döven gol kralına, sahada terör estiren takım kaptanına, ortalığı karıştıran antrenöre yeterli cezayı vermediniz, kulisler yapıp affettirdiniz, utanması gereken eylemleri için kınamak bir tarafa övgülerle arkasında durdunuz ve sonuç böyle oldu. Evet suçlu sizsiniz! Ancak şarkıda söylediği gibi, “Sarı, mavi, yeşil, meşil fark etmez. Yürüyoruz aynı yolda biz!” Takım veya renk fark etmiyor yani, hepimiz aynı şeyin laciverdi durumundayız! En son Galatasaray’ın şampiyonluğunu ilan ettiği Başakşehir maçında saha kenarında yaşananları izleyip utandık. Futbolun kabadayısı Fatih Terim, rakip teknik kulübesine doğru kavgaya hazırlanır bir yürüyüşle geliyor ve bir anda yumruğunu gösteriyor. Fakat vurmuyor! Eh, vursa daha beter tabii ama böylesi tehditvari hareketlerini daha önce de izledik. Damatlarıyla birlikte kebapçı basma davasında da basit yaralama suçundan aldığı 120 gün hapis cezası 3 bin TL para cezasına çevrilmişti. Trilyonlarla oynayan biri için ödül gibi yani, bir de madalya taksaydınız! Delikanlılık edebiyatını bir kenara bırakalım. Fatih Terim ve benzerlerinin sıralamaya kalksak ansiklopedik kitap olacak skandalları, ülkece utanılacak meseleler değil de nedir? Üstelik bir, iki kere de değil. Herkes bir an kendisini kaybedebilir, davranışlarına hâkim olamayabilir, sonra pişman olacağı hareketler yapabilir. Sonra da çıkar özür diler. Ama değil bunlarda özür dilemek, pişman olmak, hemen her maçta, “mevzularını böyle çözmeye alışmış” insanlarla karşı karşıyayız. Peki taraftar bakalım ne demiş? “Fatih Terim mekan benim diyor” , “Fatih hoca yine postayı koydu” , “Helal sana imparator!” Böylesi bir rezalet üzerine bunları yazabilen aynı taraftar, eminim ki Fenerbahçeli bir antrenör aynısını yapsa kıyameti koparacaktı. Mesela basından örnek verelim. Bir Fenerbahçeli bunu yapsa Fatih Altaylı isimli gazeteci neler yazardı sizce? Şimdi ise şöyle diyor “Fatih Terim artık herkesin ağabeyi, bunları yapmaması lazım!” Yaza yaza bunu mu yazabildiniz, yuh be! Ayrıca benim abim falan değil, nereden çıkarıyorsunuz onu siz! Fatih Terim bugüne kadar hangi yaptığı suçun cezasını çekti Allah aşkına? Hep ödüllendirildi, hep göklere çıkarıldı. Lobi faaliyetleri ve kulis becerisiyle, tanıdığı yetkileri büyükleri sayesinde hep zirvede yer aldı. Siz bunu yaparsanız, “Bu ülkede demek ki işler böyle çözümleniyor” diyen daha çok kişi çıkacak ve hepimizi bataklığa çekmeye devam edeceklerdir. Maç sonrasına bakalım. Fenerbahçe taraftarının kalesi niteliğindeki Bağdat Caddesi’nde şampiyonluk turu atan Galatasaraylıların araçlarına seyir halindeyken yapılan saldırıları izlediniz mi? Kadın, erkek, çoluk çocuk dememişler. Taş, şişe, sopa, hatta kemerlerle saldırmışlar. Kameralara da çok net yansıyan bu görüntülerde işte o şarkıyı söylüyorlardı “Futbol adam bıçaklamaktır!” Ercan Saatçi ve Ufuk Yıldırım’ın “UFER” adıyla çıkardığı albümdeki şarkı “Spor kardeşliktir” sözüne ithafen, “Futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbola adam bıçaklamaktır” sözleri geçer şarkıda. Esasında müthiş bir ironi barındıran şarkının devamı şöyleydi“Sarı mavi yeşil meşil fark etmezYürüyoruz aynı yolda bizFutbolu şiddet sanan taraftarlarlaYanlış kararlara lafımız!” Yani bir kara eleştiri var ortada ama belli ki karşımızda bir vandal sürüsü var ve şarkıyı eylemine destekleyen kendini bilmezler ancak bu şekilde tatmin oluyorlar. Akşama eve gittiklerinde içlerindeki enerjiyi ve kötülüğü atmış bir şekilde, kimsenin canını yakmış mı, korkutmuş mu, travma mı geçirtmiş diye umursamadan huzur içinde başlarını yastıklarına koyduklarına eminim! Bir de sosyal medyada yapılan savunma şu “Sen Fenerbahçelilerin bu kadar yoğun olduğu bir yerde şampiyonluk kutlamaya kalkacaksın. Haddini bildirirler adama!” Yahu böyle bir şey olabilir mi? Elbette yazılı olmayan bazı kurallar vardır, kişi bu konuda kendisi de dikkatli olmalı da, şampiyonluk kutlamasını Beşiktaşlılar şuralarda yapabilir, Fenerliler şurada, Galatasaraylılar da şurada diye bir sınır mı çizilmiş de bizim haberimiz yok? Hadi karşı taraf buna dikkat etmedi ve durumu da abarttı. Sizin kalkıp canlarına mı kastetmeniz gerekiyor? Bireysel değil organize bir linç girişimi var neredeyse ve ortalıkta ne hikmetse en küçük kalabalık görünce olay yerinde biten polisler yine olmaları gereken yerde yok! Aynı şiddete bir sebeple maruz kalsa belki aylar, belki yıllarca atlatamayacak olan kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar “Ay çok üzüldüm! İyi olmuş az bile yapmışlar, beter olsunlar!” diyebiliyor. Söyleyin, bu nasıl bir canavarlıktır? Kadınların olduğu bir arabanın camlarını patlatmak, şoka girmiş annesinin kucağında sarı kırmızılı formasıyla gözyaşları içinde ağlayan çocuğu da mı görmediniz? Bu sizin veya bir yakınınızın çocuğu olsaydı yine “Hak etmişler ama” mı diyecektiniz? Olay çıkartan karşı taraf olsaydı, bu sefer bu taraf “Ama onlar da böyle yapmasaydı” diyecekti, diğer taraf da bu sefer öbür tarafı “Vandallar, serseriler, katiller, vs…” diye suçlayacaktı. Benzer bir olayın tarafları değiştiğinde de yine tam tersi! Bir de hataları günahları bir kenara bırakıp da bakmaya çalışalım Mesela Anadolu Efes – Fenerbahçe gerginliğinde Ergin Ataman eğer Fenerbahçe’nin koçu olsaydı eminim ki dün Volkan Demirel’in hareketleri için dedikleri,” Helal olsun, adamsın, en büyük Fenerbahçeli, maçası yiyen laf etsin” gibi sözler duyacaktık. Galatasaray taraftarı da bugün olduğu gibi Ergin Ataman’ın arkasında durmayacaktı. Kimsede bir ahlak, hak, hukuk ölçütü yok! Mevzubahis karşı takımsa bam bam bam! Ancak Galatasaraylı Fenerbahçeli farkı değil bu. Tıpkı aklı kıt ırkçılar gibi. Yunanlılar şöyledir, Türkler böyledir, Almanlar şudur, Fransızlar budur falan filan. Hayır her grup, zümre, ırkın içinde hırsızı, ahlaksızı, katili, faşisti, namussuzu, osu busu vardır, iyi insanı da vardır. Bir grup insan asla iyi veya kötü olarak nitelendirilemez, iyisi de vardır içinde kötüsü vardır. Bu kadar basit çözümlenecek bir olayı anlamadığımızdan değil, anlamak istemediğimizden, işimize gelmediğinden olduğumuz yerde sayarak devam ediyoruz. Riyakarlığın iki yüzlülüğün rezilliğin, pespayeliğin en dibi değil de nedir? Ama biz hep haklıyız, karşı taraf hep haksız modunda devam ediyoruz. Konuşmaların özeti de şu seviyeden öteye gidemiyor “Şerefsiniz, hayır siz şerefsiniz, asıl sizsiniz, hayır sizsiniz, hayır siz, siz, siz!” İlk değil, belli ki son olmayacak. Sahaya dalıp futbolculara saldıranlar mı dersiniz, futbolcuların çocuk gibi birbirine girmesi mi, sokakları bir futbol maçı uğruna savaş alanına çevirenler mi, maç davasına birbirini öldüren mi? Kötülere tahammül ettikçe, gerekli caydırıcı cezaları vermedikçe daha da azacaklar, daha da beterini izleyeceğiz… Ama tekrar edelim. “Sarı mavi yeşil meşil fark etmez.” Hepimiz aynı şeyin laciverdi durumundayız. furbolun eğlence kısmından haberdar olmayan, takımlarına körü körüne bağlı fanatiklerin ya ölüm ya kalım mantığıyla şiddet göstermelerini sağlayan futbol felsefesibkz savaşma seviş sarı mavi yeşil meşil farketmez,yürüyoruz aynı yolda biz,futbol şiddettir, futbol holiganlıktır,futbol adam söylenince daha anlamlı olan tezahüratın sonu. bu akşam izleyeceğimiz bir belgeselin içinde yer alan bir tezahuratın sözleridir. sözümüz meclisten dışarı, futbol teröründe bu programda izleyeceğimiz kişiler terörün sorumlusu değil sadece maşasıdırlar. nasıl ki spor programları düzeysizliğin ve renk fanatizminin milyonlara ulaşan propaganda merkezleri olmuşlarsa, jeneriklerinde tribünlerde yakılan meşaleleri gösterip, stadlarda meşaleye karşı çıkan yorumcular istihdam etmişlerse, ali'nin dediğini veli'ye, velininkini ali'ye taşıyıp araya nifak sokmuşlarsa ; bu akşamki programda da yaratılışında pek çok katkıları olan bir canavarı afişe ederek büyük iş becerdiklerini kamuoyuna yutturmaya çalışacaklardır. yasadışı işlere gerçekten karışmış her kişiyi şiddetle kınadığımı belirtir, çuvaldızın diğer müessiblere de tez zamanda batırılmasını canı gönülden futbol hayati önem taşır sanırım pasfotomac in reklam cümlesiydi. siz bir sporu ve taraftarlığı böyle lanse ederseniz, ertesi gün aynı sayfalarda öldürülenlere ağıt yakamazsınız insanin kendine saygisinin ve kendine verdigi degerin bkz self esteem yukselmesiyle asagi dogru giden, ilk iki deger yukselmedikce her insanda olan "bir gruba ait olma", "kendini bir kitleyle beraberken daha iyi hissetme" gudusunun devami, fanatizmin insan dogasindaki koklerinin en besleyici sularindan biri. meslegi olan, belirli bir dusunce ideoloji demiyorum dusunce diyorum grubuna dahil olan insanlarin daha az ihtiyac duydugu soylem turu. "hic bir sey degilim, bari olumune fenerli galatasarayli besiktasli olayim" motivasytonu. bu arada belirtmek de gerekir ki tek tarafli bir onermedir yukardaki, her fanatik yukardaki degildir yani. bu tribün bestesi ercan saatçi ile ufuk yıldırım'ın yapmış olduğu futbol kardeşliktir temalı şarkıya tepki olarak doğmuştur. bestenin ilk iki dizesi ve melodisi o şarkıdan alıntılanmıştır. buyrun link yanlısı olmasam da bayıldığım tribün bestesi. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. "futbol adam bicaklamaktir" diye devam eden bir psikofanatik er in futbol adli sarkisinin melodisi ile soylenmektedir. aynı taraftar grubu bir de üzerine şarabı da içeriz esrarı da çekeriz diyorsa zaten , küçücük çocuklar ölür, kız arkadaşınla annenle kardeşinle maça gidemezsin, en büyük keyifkerden biri olan canlı maç seyretmeyi unutup televizyondan havanı alırsın.bkz yeter be sari mavi yesil mesil farkederyuruyoruz ayri yolda bizfutbol siddettir futbol holiganliktirfutbol adam bicaklamaktir... fenerbahçe taraftarına yakışmayan bir güruh tarafından söylenen haline aşağıdaki adresten ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Profesyonel futbolcular üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada, taraftarların oyuncuların performansını olumlu ya da olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi MCBÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Güzel ve Doktor Öğretim Üyesi Melike Esentaş, "Sporda Seyirci Etkileri Futbolcu ve Taraftar İkilemi" adlı çalışma yaptı. İzmir'deki çeşitli kulüplerde forma giyen 18-38 yaş aralığındaki profesyonel 20 futbolcu üzerinde taraftar etkileri araştırıldı. Futbolcularla bire bir, iki yıl boyunca yapılan görüşmeler sonucu, "12. adam" olarak ifade edilen taraftarın, oyuncular üzerine olumlu olduğu kadar olumsuz etkilerinin de bulunduğunu belirlendi. Futbolcular, taraftardan ev sahibiyken ve deplasmanda farklı etkileniyor Doç. Dr. Pınar Güzel, Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen 17. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi'nde AA muhabirine, futbolun endüstrileşmiş dünyanın en popüler sporu olduğunu söyledi. Futbolun, başarı odaklı bir etkinlik olmasından dolayı, oyunun sadece yeşil sahada değil, aynı zamanda tribünde de oynandığını aktaran Güzel, bu nedenle futbolcu ve taraftar ikilemini araştırdıklarını bildirdi. Güzel, futbolcuların taraftar konusundaki bakış açılarını, deneyimlerini alarak bilimsel bir çalışma ortaya koyduklarını belirterek, şöyle konuştu "Futbolcular taraftarlardan etkileniyor. Araştırma sonuçlarından çıkan net bir bulgudur. Futbolcular taraftardan ev sahibi maçlarda ve deplasmanda farklı bir bakış açısıyla etkileniyor. Bununla ilgili motivasyon şemasına da ulaştık. Futbolcular, taraftarın kendileri üzerinde motivasyon aracı olduğunu bildirdi. Bunun yanında, taraftar baskısının kendilerini basitten ciddi hatalara kadar sürüklemesi, kontrolün sağlanamadığı durumlar da oluyor. Özellikle genç oyuncuların stres kontrolünün, profesyonelliğe daha yeni adım atmış olmalarından dolayı daha düşük olduğunu bulduk. Futbolcular tecrübe kazandıkça taraftar baskısını daha kontrol edebilir hale geliyor. Taraftarların motivasyon, fizyolojik ve psikolojik anlamda güçlenme gibi olumlu anlamları varken, fizyolojik düşüş ve stres gibi olumsuz anlamları olduğunu gördük." A Milli Takım'ın başarısında taraftar etkisi Futbolda, "seyirci", "taraftar" ve "holigan" olmak üzere üç taraftar çeşidi olduğunu vurgulayan Güzel, holiganizme dönmediği sürece seyirci ve taraftar desteğinin olumlu olduğunu söyledi. "Taraftar desteği futbolcuların performanslarını yükseltecek etkiye sahiptir." ifadesini kullanan Güzel, İzlanda ile 0-0 berabere kalarak 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na EURO 2020 katılmayı son maçlar öncesinde garantileyen A Milli Takım'ın başarısında taraftar etkisinin de olduğunu bildirdi. Seyirci desteğinin milli takımın sahadaki performansına yansıdığını anlatan Güzel, "Anadolu'da belki taraftar sayısı düşük olabilir ama iş milli takım olduğu zaman herkes tek yürektir. Dolayısıyla o 12. adam motivasyonu bizim futbolumuza da yansıdı ki başarımızda, hem ev sahibi olduğumuz hem de deplasmandaki maçlarda çıtanın yükselerek arttığını görüyoruz." diye konuştu. quoteOrjinalden alıntı MaGNuM1 quoteOrjinalden alıntı çerkez Sadece videonun 25000 daki kısmını izleseler kafi vay anasını helal olsun amma büyük taraftarınız varmış dünyanın en büyük taraftarına bak Çerkez ve yine Fenerbahçe... Hatırın kalırdı bahsetmesen. Hala bizde var ama sizde yok mu derdindesin... BJK yi mafyalar sarmış hikaye anlat dur burada. Tribün liderlerinizde tetikçi olmuş, ne büyük taraftarsınız siz böyle... Kıskançlık hep bu aralar daha söyleyip kendimi yormayacağım. " Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır..." quoteOrjinalden alıntı kktn1925 quoteOrjinalden alıntı çerkez Bu ülkede tribünlerin önderi olan, dışarda da en çok tanınan bir Çarşı gerçeği var. hey allahım ya gülüyoruz bunlara yhaa Türkiye ' de sadece Çarşı var tabi Bursalılar basmıştı herhalde Çarşı'yı Sayfaya Git Sayfa

futbol siddettir futbol adam bicaklamaktir